8 Ağustos 2010 Pazar

çizgi filmlerin çocuklar üzerindeki etkileri üzerine...(on the effects of cartoons on children)



Televizyon çocuklar için önemli bir eğlence ve eğitim aracıdır; onlar için bir eğlence kutusudur. Kimilerini bıraksanız televizyonun başına oturup saatlerce kalkmaz, tüm zamanını orada geçirmeye razıdır.



Elbette çizgi filmlerin çocukların hayatında hatırı sayılacak bir önemi ve değeri vardır. Çizgi filmler görsel ve işitsel açıdan çocukların renkli dünyalarını daha da renkli hale getirmektedirler. Cam ekrandaki renkler, insan ve hayvan figürlerini temsil eden çizgiler ve animasyon çocukların hayal dünyalarındaki temsili sembolleri zenginleştirmektedir.



Aslında çocuk çizgilerle eline kalem aldığı günden itibaren karşı karşıyadır. Ancak çizgilerin hareketi çocuklara imkansızın gerçekleşmesi gibi gelir, çünkü gerçekte böyle bir şey yoktur; bu sebeple çok çarpıcı gözükmektedir. İşitsel olarak algılanan müzikler, seslendirmeler çizgilerin çocukların hayal dünyalarındaki yerlerini kalıcı kılmaktadır.



Özellikle çizgi filmin içeriğindeki art arda gelen aksiyonlar görsel takibi sürekli hale getirmekte ve dikkati bu yöne odaklamaktadır. Aynı zamanda çocukların mizah duygusunu tatmin etmektedir. Genellikle erkek çocuklar daha çok kahramanlık ve güçlü olma duygularını tatmin eden çizgi filmleri, kız çocuklar ise ilgi görme ve beğenilme duygularına yönelik çizgi filmleri tercih etmektedirler. Çizgi filmlerdeki kahramanlar çocukların idealize ettiği, olmak istedikleri temsillerdir. İyilik , yardımseverlik, paylaşım temaları çocuğun sosyal ve ahlaki değerler açısından bilgi edinimlerini kolaylaştırmaktadır

Bu temsiller anne ve babaların söylemlerini kuvvetlendirmekte ve görselleştirmektedir.



Bu açıdan bir anlamda anne ve babanın ayna işlevini de desteklemektedirler. Öyleyse çizgi filmler çocuğun entellektüel kapasitelerinin gelişiminde rol almaktadır; çünkü içeriğinde biraz önce değindiğim uyaranları içermektedir. Dikkat edilmesi gereken nokta çocuğun çok fazla uyaranla baş başa bırakılmamasıdır. Yani çocuk tüm gün boyunca televizyonun önünde çizgi film seyreder halde olmamalıdır; buna bir kısıtlama getirilmelidir. Ayrıca ebeveyn televizyon programlarını önceden inceleyerek seçim yapabilir. Çocuğun seyrettiği programlarla ilgili sonradan duygu ve düşüncelerini paylaşabilir.



Çocuğun yaratıcı faaliyetlerini ortaya çıkaracak, kendi üreteceği etkinlere de ihtiyacı vardır. Bu da bir yetişkinle birlikte yapacağı faaliyetlerle gerçekleşebilir. Aynı zamanda oyun parkları gibi alanlarda koşacak, zıplayacak, yeni arkadaşlarla tanışacak böylece fazladan enerjisini atacak aynı zamanda sosyalleşme imkanı bulacaktır. Kısaca, televizyon ve özellikle çizgi filmler çocuğun hayatındaki amaç değil araç olmalıdır.



Bu değerli görüşlerinden dolayı Uzman Psikolog Özge Türk e sonsuz teşekkürler..




Çizgi filmler, çocukları eğlendirirken hayal dünyalarını da genişletiyor; onların dünyalarında ‘rahatlatma’ rolü kadar ‘öğretme’ rolünü de üstleniyorlar. VKV Amerikan Hastanesi’nden Uzman Psikolog Aslı Akkan, bütün bu olumlu etkilerin belli hususlar göze alınmadığı taktirde olumsuza çevrilebileceğini söylüyor. Yapılan araştırmalar çocukların 18 aylıktan itibaren televizyondan gelen uyarana kısa süreli de olsa ilgi gösterdiğini ancak ‘izleyici’ olarak adlandırmalarının ancak 2.5 yaşlarından sonra olduğunu gösteriyor. Psikolog Aslı Akkan, yaş gruplarına göre çocukların çizgi filmlerden nasıl etkilendiğini şöyle açıklıyor:



2.5 yaş itibariyle çocuklar gördükleri (izledikleri) olay ve davranışları taklit etme yetisine de sahip olurlar.



3 - 6 yaş arası çocuklar da ise bu rolün önemi daha da artar çünkü araştırmalar bu yaş grubu çocuklarının televizyon ve dolayısıyla çizgi film izlerken artık ‘anlam’ arayışı içinde olduklarını ortaya çıkartmaktadırlar.



6 - 11 yaş grubu çocukları içinse izledikleri programın içeriği ve programın onlar üstünde yaptığı etkileri daha fazlalaşır çünkü bu yaş grubu çocuklarda dikkat, odaklanma ve süreç takiplerini sağlayan bilişsel fonksiyonlar oluşmaktadır.



12 - 17 yaş aralığında ise mantık ve muhakeme yetileri gelişmeye başlayan çocuklar daha öncelerine göre bu program içeriklerinden daha az olumlu ve/veya olumsuz etkilenmektedirler.



4 OLUMSUZ ETKİ



1) Şiddete Yöneltme: Araştırmalara göre şiddet içerikli çizgi film izleyen çocukların diğer yaşıtlarına göre daha fazla kavga ettikleri, daha gergin ve agresif oldukları gözlemlenmiştir. Yine bu çocukların ebeveyn ve büyükleriyle ilişkilerinde daha gergin, sabırsız ve asi oldukları ortaya çıkmıştır.



2) Bilişsel Fonksiyonları Köreltme (azaltma): 2004 yılında yapılan bir araştırma günde ortalama 3 - 4 saat televizyon ve dolayısıyla çizgi film izleyen çocukların dikkat dikkat eksikliği ve hiperaktivite rahatsızlığı geliştirme olasılıklarının diğerlerine göre % 30 ile % 40 daha fazla olduğunu ortaya koymaktadır.



3) Gerçeklikten Kopma: Yapılan araştırmalar eğer dikkat edilmez ve engel olunmaya çalışılmaz ise izlenen çizgi film karakterlerinin her geçen gün çocuğun dünyasına yerleşmeye başlayacaklarına ve çocuğu gerçeklikten koparıp ciddi adaptasyon sorunu yaşatacağına işaret etmektedir.



4) Güvenli Davranış Azalması ve Risk Artışı: Özellikle 12 yaş öncesinde ve muhakeme yetisi henüz gelişmemiş çocuklar gerçekle ‘hayal ürünü’ arasındaki belirlemeyi yapmakta zorlanıp (hatta yapamayıp) ciddi güvenlik sorunları yaşayabilirler.

YAPILMASI GEREKENLER



Çocuklarının izledikleri televizyon ve çizgi film saatlerini kontrol altında tutup belli bir program dahilinde yapabilirler.



Çocuklarının izledikleri çizgi filmleri belli aralıklarla onlarla izleyebilir ve içerikleri hakkında birkaç cümlelik de olsa yorumlar yapıp tartışabilirler.



Çok siddet ve öfke içeren çizgi filmlerin izlenmesini engelleyebilirler.



Farklı hobi ve uğraşlara yönlendirmeli ve televizyonu (ya da çizgi filmleri) çocuklarının hayatlarının odak noktası olmasını engelleyebilirler.




Ve şimdi kızımla birlikte bayıla bayıla izlediğimiz, ve onu izlediğimizde hiç endişe duymadığım bir çizgi diziden bahsetmek istiyorum…zannediyorum tüm uzmanların tavsiye edeceği türden bir çizgi dizi..büyük bir ihtimalle bir çoğunuzun yakından tanıdığı ancak, herkesin tanımasını istediğim tatlı bir çocuk ve onun çok şirin ailesi..


Caillou!






“Caillou, İşte O Benim!”








Ç O C U K Ç A



Caillou’nun dedesi, annesi, babası ve arkadaşlarıyla yaşadığı olayları izlemek harika! Caillou; “benim” gibi...



Top oynarken anlar “dedem ne çok bana benziyor”… Polis arkadaşı “insanlara yardım etmenin yollarını” öğretir…



Caillou Acaba Bugün Ne Yapıyor?

Sürpriz kahvaltısı - aile sevgisini; yaralı bacağı- yardım etmeyi; okul - kuralları; eve gelen bebek - kardeşliği; korktuğu yan evdeki adam - komşuluğu... öğretiyor.



Caillou ile “ büyümek ” çok neşeli…



Sıkılmayı Bırak,

1 Caillou Hikayesi İzle!









B Ü Y Ü K Ç E



Caillou,

Çocuklarımıza ve Bize!



Caillou ailesi ve arkadaşlarıyla birlikte yaşadığı olaylarla “aile bağlarını güçlendiren” bir dizi…

Caillou; sanki ana okulundaki en iyi dostu çocuğun. Tam kendileri gibi, meraklı, saygılı, sevgi dolu…

Cailou; büyüklerini dinleyerek daha eğlenceli şeyler yapan bir çocuk. Sevmediklerini sevme yolunu bulan, diğerlerine yardım eden, birlikte yapılan işlerden neşelenen çok eğlenceli bir dost…



Cailou, İyiliği Hatırlatır!

Çatışan, gergin çocuklar yaratan şiddetli filmlere karşı “tam 1 ilaç Caillou”. Çocuk dilinin sevgi dili olduğunu öğreten bir mutluluk dizisi.

Düştüğünde dizleri yaralanan Caillou’yu çocukça oyunlarla ve şefkatle avutan annesi, eve yeni gelen “bebek kardeşini” nasıl sevebileceğini gösteren babası, okuldaki kuralların aslında kolay olduğunu anlatan arkadaşı Sera… herkes “iyiliğe sahip çıkalım” dedirtiyor…



CAILLOU Çizgi dizisi; ebeveynlere çocuk dilini hatırlatıp; ninelere dedelere torunları ile “sağlıklı iletişim kurmanın ve kaliteli zaman geçirmenin” ipuçlarını veriyor.



Kim bu Caillou diyecek bazılarınız !

Küçük, 2-6 yaş arası çocuğunuz olsaydı kesin bilirdiniz. Son zamanlarda çocukların gözünde Örümcek Adamın rakibi gibi bir şey Caillou. Her yerde tişörtleri, çarşafları, oyuncakları vs. satılıyor sürekli. Bir süper kahraman değil, ufak bir çocuk Kayu... Ama herşeyi öğrete öğrete çözüyor. Çocukları sıkmıyor, büyülü gibi izliyorlar... Kayu bitince kaldıkları yerden oynamaya devam ediyorlar...

Aslında aileleleri de eğitiyor Kayu ! Problemler karşısında nasıl anlayışla çocuğunuza yaklaşmanız gerektiğini gösteriyor Kayu ( Yada Caillou ) !

Cailloui Kayu, Cayu, Cayyu, Kayyu, Kay yuhhhhh diyenlerde var. Ama kesin olan tek şey çok tutulduğu ve çocukların, özellikle küçük çocukların kayuya bayıldığı...

İnternetten bölümlerini canlı seyredebilirsiniz, indirebilirsiniz veya Yumurcak Tv'den sabah saat 09:30 ile akşamüstü 16:55 'de seyredebilirsiniz...



Bu güzel blogu hazırlayan arkadaşıma da sonsuz teşekkürler.caillou hakkında daha fazla bilgi almak isteyen arkadaşlarım için blog adresi şöyle: 

http://caillouturkiye.blogcu.com/

0 yorum:

Yorum Gönder

yüreğinizden geçen,dilinize gelen bir iki kelimeyi benimle paylaşırsanız çok mutlu olacağım...şimdiden teşekkürler...

bir de bunlar var:)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Pages