25 Aralık 2010 Cumartesi

şehriye salatası ve ballı bademli pasta (macaroni salad and honey almond cake)


şehriye salatasını geçen ramazan kadınlar kulübündeki ramazan topiğinde öğrendim..harika bir paylaşımdı..tüm ramazan boyunca neredeyse hergün tüm dostlar oradaydı..iftar vaktine doğru hafif baygın halde yazışmalar ve faydalı paylaşımlarla dolu bir konu..sabırsızlıkla bekliyorum önümüzdeki ramazanı inşallah..rabbim sağlıkla karşılamayı nasip etsin..

işte şimdi o güzel salatanın doğaçlanmış versiyonu ile başbaşa bırakıyorum sizleri:)

malzemeler:
1/2 paket arpa şehriye
1 domates
1 salatalık ya da salatalık turşusu
1 kase mayonez
1 fincan mısır
nane-maydanoz-dereotu
tuz, karabiber

hazırlanışı:

arpa şehriye makarna tarzında haşlanarak hazırlanır.ancak makarnadan çok daha küçük boyutta olduğundan pişme süresi çok daha kısadır ve bu sebeple temkinli olmakta fayda vardır..haşlanmış şehriyeler biraz ılındıktan sonra bir kase mayonez ile karıştırılır.daha sonra içerisine minik küpler halinde doğranmış domates, salatalık veya salatalık turşusu,mısır taneleri arzu edilen yeşillikler eklenir.son olarak biraz tuz ve karabiber eklendikten sonra karıştırılıp genişçe bir kaseye alınarak servis edilir.





gelelim ballı bademli pasta ya pek sevgili dostum elwannnn! bana son iki haftada aynı pastayı onbeşbininci!! kez yaptırdığı için kendisini tebrik etmekle başlamalıyım sanırım...herşey mutfağa girip yine canımın istediği gibi bir pasta yapmaya çalışmamla birlikte sevgili dostumun bu pastayla arasında bambaşka bir bağ kurması ile başladı!! o gün bugündür yapıp duruyorum sürekli aynı şekilde:)) öyleki şimdi gözlerimi bağlasanız ellerim bu pastayı her halükarda yapar allahın izniyle...öyle bir bağ ki kimseye ikram etmeme bile müsade ettirmeyecek vaziyette:))biz yerken de gözümüzün içine bakıyor bana küçük dilim geldi sizinkiler niye kocaman diye diye:)) umarım bu yazdıklarımı okuyup bana darılmazsın benim güzel kızkardeşim..bunlar yalnız latife..sen iste ben günde 15 kere yapayım bu pastayı ve daha nicelerini..tek rabbim sağlık huzur versin de...


elwan kardeşimle...




sözü daha da uzatıp mazallah gönül kırmadan,okuyanları bıktırmadan gelelim tarifimize....

malzemeler:

tek kat pastaban
2 paket kremşanti
2 su bardağı süt(1/2 bardağı keki ıslatmak için)
50 gr tuzsuz badem
1 yemek kaşığı gourmet kakao
vanilya aroması
2 yemek kaşığı bal
1 yemek kaşığı nutella
çikolata sosu (opsiyonel)

hazırlanışı:

pasta tabanı 1/2 su bardağı süt ile ıslatıldıktan sonra kremşanti 1.5 su bardağı süt ve nutella çırpılarak krema hazırlanır.kekin üzerine kaplanır.kısık ateşte bademler ara ara karıştırılarak kavrulur sonra ateşten alınıp soğumadan kakao ilave edilip bademlere yapışması sağlanır. kremanın üzerine vanilya aroması ile bal karışımı istenilen şekilde sürülebilir.   çikolata sosu istenirse ilave edilebilir.son olarak soğutulmuş bademler ilave edildikten sonra dosta ikram edilir... zira ben bunu hep yapıyorum.))                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  







Allaha emanet olun dostlar..sevgiyle...








21 Aralık 2010 Salı

dosta sevgiyle dokunan ciciler...(hand made gifts)









malum yılbaşı..benim için 2010 ile 2011 arasında çok fazla bir fark yok esasen..umut derseniz tarihle alakalı bir mefhum değil..o hep var..ama oldum olası severim hediyeleşmek için her vesile gibi yılbaşlarını da..sırf bu yüzden..çocukken de heyecan içinde çoğunlukla kendi yapabildiğim şeyleri sunardım sevdiklerime..ve sabırsızlığıma yaraşır biçimde hep erken erken:))

işte  o coşku çok şükür hep içimde biryerlerde takılı kaldı..ne zaman tutkalın kokusunu duysam ya da kağıt kırpıkları hemen çözülüverir coşkun yanım..çocuk yanım..kendi sesimi duyarım bezediğim her nesnede...tatlı bir besteyle yıkanır kulaklarım..sıcacık oluverir mecburiyetlerden buz kesmiş ellerim...ben olurum..hele sevilene sunulan emek küçücük de olsa bir tebessüm yaratabiliyorsa dünyalar benim olur..yüreğim kanatlanıp uçacakmış gibi hissederim....

keyifle bezediğim cicileri resimleyip sayfama ekliyorum şimdi...yarattığı tebessümü de paylaşabilmek mümkün olsaydı keşke..sevgiyle..








bu ciciler için ihtiyacımız olan malzemeler şöyle:

eski cd ler
asetat
yapıştırıcı
süslemede kullanılabilecek herşey(örneğin bir düğme,bir toka parçası,eski dantel parçaları ya da kağıt kek kalıbı bile kullanılabilir,tamamiyle yaratıcılığınızla sınırlı...yani sınırsız:))
sevilenlere ait tatlı anların resmedilmiş halleri..(teşekkürler facebook)
dolaba yapışmasını sağlamak için magnet(ben reklam için örneğin tüpçünün vermiş olduğu magnetli şeyleri kesip kullandım)



ayrıca bugün bu hediyeyi verdiğim bir dostumdan muhteşem ötesi bir mail aldım..onu da paylaşmak istiyorum..yüreğimi coşturan dosta sevgiyle....


Mutluluk Gönülden Vermektir

Bir gezgin, dağ bayır gezerken bir akarsuyun içinde değerli bir taş bulur. Ertesi gün yolda bir adam...la karşılaşır. Adam çok açtır. Gezgin torbasındaki yiyeceği karşılaştığı bu kişiyle paylaştırır. Ama erzak çantasını açarken adamın gözü çantadaki değerli taşa ilişir. Gezginden bu değerli taşı kendisine vermesini ister....... Gezgin hiç duraksamadan değerli taşı adama uzatır.

Adam başına konan talih kuşundan memnun, aceleyle oradan uzaklaşır. Artık kendisine ömür boyu maddi güvence sağlayacak değerli taşın sahibidir. Bir kaç gün sonra gezgin, arkasından koşarak kendisine yaklaşan adamı görür. Adam nefes nefese değerli taşı gezgine uzatır.

"Senden ayrıldıktan sonra uzun uzun düşündüm.

Bu taşın ne kadar değerli olduğunu biliyorum. Ama onu sana geri vermek senden daha değerli bir şey almak istiyorum. Bu taşı bana rahatlıkla vermeni sağlayan o içindeki şey her ne ise ondan istiyorum"

Sahip olduğun maddi şeyleri vermek, vermenin en kolay yoludur. Ama burada bile takılı kalan ne çok insan var. Gerçek vermek, kişinin kendinden, özünden vermesidir.

Emerson''un dediği gibi: "Yüzükler ve mücevherler armağan değildir. Gerçek armağanı veremediğin için dilenen özürdür. Gerçek armağan kendinden bir parçayı verebilmektir."

Dünyaya sahip olduğunun en iyisini ver, en iyi sana geri gelecektir. Kendinin en iyisini vermeye bugün başla.

Sevdiklerine zamanını ver, dikkatini ver, ilgini ver, bilgini ver, pozitif bakış açını ver, onlara değer ver.

Yüreğindeki armağanları ver, sevgini, anlayışını, neşeni, şefkatini ver, affediciliğini ver.

Zihnindeki armağanları ver, rüyalarını, fikirlerini, yaratıcılığını, yeteneklerini sun dünyaya...


bir de bunlar var:)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Pages