14 Ağustos 2011 Pazar

Smurfs REAL D 3 D(Şirinler) çocuğunuzla birlikte mutlaka izleyin:)



çocukluğumun cici mavi yaratıkları  Şirinler i(Smurfs) kızımla izleme imkanı bulmuş olmak harika bir deneyimdi.hep birlikte çocuklaştık diyebilirim.dans sahnelerini izlerken farkında olmadan ritme kendimizi bıraktık.cinebonuslarda hakkıyla izlenebilen bu harika klasiği sakın kaçırmayın derim..


FİLM HAKKINDA KISACA..


Yönetmen :Raja Gosnell
Oyuncular :Neil Patrick Harris, Jayma Mays, Hank Azaria

Tür :Animasyon
Ülke/Ülkeler :ABD, Belçika
Süre :103 dk.
Yapım :2011
Konu:Şirinler, ilk 3D sinema yolculuğunu Columbia Pictures / Sony Pictures Animation’un canlı – animasyon aile komedisi Şirinler ile başlıyor. Filmde Kötü büyücü Gargamel, Şirinler’i köylerinden kovar ve Şirinler, büyülü bir kapıdan geçerek kendilerini bizim dünyamızda; New York Central Park’ın ortasında bulurlar. Üç elma yüksekliğinde olan Şirinler, Big Apple (Büyük Elma) olarak da bilinen New York Şehrinde sıkışıp kalırlar. Şirinler’in, Gargamel onları bulmadan köylerine dönmenin bir yolunu bulmaları gerekmektedir. Yönetmen Raja Gosnell. Yapımcı Jordan Kerner. Senaryo J. David Stem & David N. Weiss ve Jay Scherick & David Ronn, hikaye J. David Stem & David N. Weiss, Peyo’nun karakterleri ve çalışmalarından uyarlanmıştır.















1 Ağustos 2011 Pazartesi

hayırlı ramazanlar dostlarım..


Onbir ayın sultanı Ramazan geldi. Öncelikle bütün müslüman aleminin ve blog arkadaşlarımın Ramazanı Hayırlı Olsun...Dualarımız kabul,ibadetlerimiz makbul olsun inşallah..


 Ramazanda dikkat etmemiz gerekenleri bir de ben hatırlatayım dedim..

Mutlaka sahura kalkılmalı
(kendim kalkamıyor olsamda sizlere tavsiyemdir)
Sağlıklı beslenme de sabah kahvaltısı nasıl altın değerinde bir öğünse Ramazan ayında da sahur günün ilk öğünüdür ve önemi yüksektir. Gece yatmadan önce yemek yemek veya gece kalkıp sadece su içip yatmak her ikisi de sakıncalıdır. Çünkü bu tip beslenme, yaklaşık 12 saat olan açlığı, ortalama 18–20 saate çıkarmaktadır. Bu da açlık kan şekerinin daha erken saatlerde düşmesine neden olur. Açlık süresinin uzun olması ve gece öğününü tüketmemesi sebebi ile günlük enerji ihtiyacı yeterli karbonhidrat alınmadığı için glikojen depolarından kullanılır. Bu durumda kas yıkımı olur, metabolizma yavaşlar. Belirtilerde ise; günlük hareketlerde yavaşlama, uyku isteği, baş ağrısı, halsizlik vardır. Bu şekilde oruç tutan kişiler gün içinde çabuk yorulur ve bitkin bir gün geçirirler. Dolayısı ile önem derecesi yüksek olan sahur öğünlerini atlamamak en doğrusudur.



Sahurda doygunluk kapasitesi yüksek kalorisi daha düşük besinlerin tercihi şart

Gün içinde kan şekerinin düşmesini ve uzun süreli açlık sonrası iftarda aşırı besin tüketimini engellemek için sahurda yavaş sindirilen ve besin değeri yüksek gıdaların tüketilmesi çok önemlidir. Kilo akımını engellemek, gün içinde acıkmamak ve günü daha rahat geçirebilmek amacı ile doğru tercihler yapılmalıdır.



Doygunluk içeriği yüksek besinler lifli gıdalar ve protein içeriği yüksek gıdalardır. Lifli gıdaların başında; sebze, meyve, tahıllı ürünler, kuru baklagiller, kuru meyveler, kahvaltılık bazı çeşit gevrekler gelir. Bunlar içerisinde sahurda tercih edilecek olanlar; çorba, sebze yemekleri, meyve ve tahıllı ekmeklerdir. Daha doyurucu ve yavaş sindirilmelerinden dolayı kan şekerini daha uzun süre yüksek tutarlar.



Fakat bilinmesi gereken bir gerçek vardır ki; sahurda yapılacak en güzel öğün kahvaltıdır. Kaliteli bir protein içeriğine sahip yumurtanın tok tutma özelliği vardır. Kolesterolü yüksek ya da sınırda olmayanlar yumurtayı haftada 2–3 kez tüketebilirler. Yumurta, peynir, yağlı tohumlardan ceviz, ekmek, bol yeşillik gibi çeşitlilik arttırılabilir. Ya da kahvaltılık gevrekler, müsli, yulaf ezmesi sütle beraber tüketilerek daha pratik ve doyurucu bir tercih olabilir. Evde yapılmış olan peynirli bir gözleme veya börek de miktarı kişiye uygun olarak yanında bir bardak ayran veya açık bir çay ile beraber sıklığı az olacak şekilde sahur öğününde tüketilebilir. Burada önemli olan sıklığını ve miktarını doğru planlamak gerekir. Bu açıdan bir beslenme uzmanından muhakkak öneri alınmalıdır.



Sahurda Bol Sıvı Almayı Unutmayın!

Vücudun temel gereksinmelerinden birisi de sıvı alımıdır. Oruç tutan kişilerde günlük sıvı ihtiyacı gün içinde tüketilemediği için karşılanamaz. Susuz vücut; yorgunluk, kas krampları, deride kuruma, sindirim sisteminde zorluk, sersemlik ve sıcaklık hissine sebep olur.



Bunun için muhakkak sahurda yatmadan önce, uyanınca, iftar öncesi, iftar sonrası yatana kadar sıvı tüketimini ihmal etmemek gerekir. Bunu alışkanlık haline getirmenin en akıllı yolu ise su içebileceğiniz bu saatlerde gözünüzün önünde su şişeleri bulundurmaktır.



Bu Dönemde Sıklıkla Karşılaşılan Kabızlığa Karşı Ne Yapılabilir?

Yetersiz sıvı bu dönemlerde genelde konstipasyon diğer bir değimle kabızlık riskini arttırır. Sancılı karın ağrıları, şişkinlik yaşayan bireyler daha gergin bir gün geçirirler. Bu sebeple de iftar saatinden sahur bitimine kadar en az 12- 14 bardak sıvı alınması şarttır. Yapılan çoğu çalışma; Ramazan ayı süresince oruç tutan kişilerde sıvı alımını düştüğünü fakat vücut ihtiyacının arttığını gösterir.



İftarda Nelere Dikkat Etmeliyiz?





Küçük bir başlangıçla iftarımızı açmalıyız. Bu zeytin, hurma, kuru meyve, ceviz, badem veya küçük bir parça cevizli sucuk gibi tercih edilmelidir. Bol suyu yanında ihmal etmemek gerekir.

Ilık bir çorba iftar sofralarının vazgeçilmezi olarak tüketilmelidir. Çorbanın hem sıvı ihtiyacını karşılaması hem içeriğindeki besin öğeleri hem de doygunluk verici özellikleri vardır. Ayrıca sindirime de iyi gelmektedir. Yavaş bir şekilde ½ ya da 1 kâse kişiye göre değişerek tüketilmelidir.

15 -20 dakika sonrasında ana yemeğe geçmek en doğrusudur. Ana yemeği; etli veya etsiz sebze yemeği, kurubaklagil yemeği veya kızartma dışında pişirilme yöntemi uygulanarak hazırlanan et yemekleri yapabilirsiniz. Pilav ya da makarna haftada 2 max 3 kez elbette tüketilebilir. Bunu da kepekli pirinç, makarna ve bulgur pilavı tercih etmek en sağlıklısıdır.

Yemeğin yanında muhakkak 1 veya 2 dilim ekmek alınmalıdır. Unutulmamalıdır ki en doğru karbonhidrat kaynağı tahıllı ekmeklerdir, sizi daha uzun süre tok tutar.

Yemeklerin yanına her akşam zeytinyağı koyulmuş bir salata yapılmalıdır. Salatayı yemenin zamanı yoktur yemeğin ilk anlarından itibaren tüketilmelidir. Çiğ sebze bol lif içeriri tokluk sağlar.

Ara Öğünü Atlamayın!



Yemekten sonra ara öğün mutlaka yapılmalıdır. 2.5 -3 sonrasında meyve ya da sütlü meyveli tatlılar ara öğün olarak tercih edilebilir. Tatlının ve hamur işi besinlerin sıklığına dikkat edilmelidir.

Unutmadan yoğun egzersizlerden kaçınılmalı fakat metabolizmayı hızlandırmak için iftar sonrasında orta tempolu yürüyüşler yapılmalıdır.

Kaynak:Pudra.com sitesinden alınmıştır.

2 Nisan 2011 Cumartesi

zebra kek (zebra cake)



epeydir yapmak istediğim bir kekti sonunda denemek nasip oldu..çok hoş bir görüntüsü var..aromalar ile zenginleştirildiği taktirde çok da leziz..şiddetle tavsiye edilir..

malzemeler:
3 yumurta
1 bardak süt
1 bardak şeker
1 bardak sıvı yağ
1 paket gurme kakao(dark)
hindistancevizi aroması
karamel aroması
vanilin
kabartma tozu
aldığı kadar un

hazırlanışı:
yumurta ve şeker tek yöne çırpılarak şeker eritilir.daha sonra sıvı yağ, aldığı kadar un,kabartma tozu ve vanilin eklenip çırpıldıktan sonra karışım iki parçaya ayrılır bir parçasına hindistan cevizi aroması eklenir.diğer parçaya bir paket kakao ve karamel aroması eklenerek çırpılır.yağlanmış kelepçeli kalıba bir kepçe beyaz,bir kepçe siyah birbirinin tam ortasına dökülmek suretiyle tekrar edilerek eklenir.bittikten sonra 175 derece fırında 25-30 dk kadar pişirilir.afiyet olsun..

fıstık ezmeli haşhaşlı kek (cake with hash and peanut butter)



malzemeler:
3 yumurta
1 su bardağı süt
1 su bardağı şeker
1 su bardağı sıvı yağ
yarım çay bardağı haşhaş
2 yemek kaşığı fıstık ezmesi
karamel aroması(opsiyonel)
vanilin
kabartma tozu
aldığı kadar un
2 tatlı kaşığı kakao

hazırlanışı:
şeker eriyene kadar yumurtalarla birlikte tek yöne çırpılır. sıvı yağ ve süt ilave edilir.fıstık ezmesi ve haşhaş eklenir.son olarak un,kabartma tozu,vanilin ve karamel aroması da eklendikten sonra tekrar çırpılıp yağlanmış kelepçeli kalıba dökülür.bu sırada 1 su bardağı kadar kısmı ayrılarak kakao ile çırpılıp kek kalıbındaki karışımın tam ortasına dökülür.dilerseniz çatalla şekil verilebilir. 175 derece fırında 25-30 dk kadar pişirilir.gerçekten tavsiye ederim çok leziz bir kek şimdiden afiyetler olsun canlarm..

püf noktası:kek kalıbı yağlanırken az miktarda yağ kullanmaya dikkat edilmesi gerekiyor.aksi taktirde yağ kalıba döktüğümüz kekin üzerine çıkarak güzel kabarmasına engel olabiliyor..aklımızda bulunsun canlarım..sevgilerimle..

havuçlu omlet ve tavuklu cevizli çoban salata( omelette with carrot and shepherds salad with chicken and wallnut)




pazar sofraları omletsiz olmaz..omlette hep aynı olmaz her yolu deniyorum prenses mavisu nun gönlünü edebilmek için:)

malzemeler
2 havuç rendesi
4 yumurta
yarım çay bardağı süt
5-6 dal maydanoz
bir tutam karabiber
bir tutam tuz
sıvıyağ

tüm malzemeler çırpıldıktan sonra sıvı yağ tavada kızdırılır.kızgın tavaya ince bir tabaka halinde dökülür.bir tarafı piştikten sonra diğer tarafı çevrilir.sıcak sıcak mide ye gönderilir..minik meleklerin  hem gözüne hem gönlüne hitap edilir:)








malzemeler:
2 domates
1 salatalık
maydonoz, dereotu,roka
1 küçük soğan
1 çarliston biber
1 tavuk göğsü
5-6 ceviz içi
1 kırmızı turp
1 çay bardağı zeytinyağı
1 limonun suyu
tuz

hazırlanışı:
domatesler ve salatalık küp küp doğranır.yeşillikler, soğan ve biber de ince ince kıyılıp eklenir.limonsuyu,tuz ve zeytinyağı karıştırılıp salatanın üzerine dökülür.tavuk göğsü minik küpler halinde doğranarak az yağda kavrularak kızartılır.sona doğru cevizde tavukla birlikte kavrulur.daha sonra kavurmuş olduğumuz tavuk ve cevizler hazırlamış olduğumuz salatanın üzerine eklenir.afiyet olsun dostlar...

ev yapımı çemen (fanugrek)


malzemeler:
1 su bardağı domates salçası
1 yemek kaşığı biber salçası
2 çay kaşığı karabiber
1 çay kaşığı kimyon
2 çay kaşığı safran
1 çay kaşığı nane
5-6 cevizin içi
2-3 diş sarmısak
1 çay bardağı zeytinyağı

hazırlanışı:
cevizler ve sarmısakların içi çıkarılıp doğrandıktan sonra zeytinyağında hafifçe kavrulur.daha sonra diğer malzemeler sırasıyla ilave edilip 5 dakika kadar hafif ateşte karıştırarak kavrulur.sonra da sofraları süsler..afiyetler olsun..




garnitürlü tuzlu kek (cake with peas and carrot)


malzemeler:
1 küçük kavanoz garnitür
2 yumurta
1 su bardağı yoğurt
1 su bardağı sıvı yağ
2 çay kaşığı tuz
1 kabartma tozu
aldığı kadar un

hazırlanışı:
yumurta ve yoğurt sürekli tek yöne çırpılır.ardından yağ, tuz ve suyu süzülmüş garnitür ilave edilir.son olarak aldığı kadar un ile birlikte kabartma tozu eklenir.yağlanmış borcama dökülerek 175 derece fırında 25 dk kadar pişirilir..afiyetle de yenir inşallah:)

not:bu etkinliğimi öznur arkadaşımızın ev sahipliğinde gerçekleşen hobidünyam  45 dakikalık tarifler adlı etkinliğine gönderiyorum..

sizler de katılmak isterseniz http://www.tarifkolik.com/iletisim.html adresine etkinliğe katılmak istediğiniz tarifin linkini göndererek katılabilirsiniz..keyifli paylaşımlar..

muzlu muffin( muffin with banana)






epeydir uğrayamamıştım baktım fotolar birikmeye başladı hadi ekleyeyim dedim..umarım beğenirsiniz canlarım..


malzemeler:

2 yumurta
1 su bardağı süt
1 su bardağı şeker
1 su bardağı sıvı yağ
1 muz
aldığı kadar un
muz aroması
vanilin
kabartma tozu
sweet consented milk
sarı gıda boyası

hazırlanışı:

şeker ve yumurtalar şeker eriyene kadar çırpılır.üzerine yağ ve süt eklenir.daha soonra robottan geçirilmiş muz ilave edilir son olarak aldığı kadar unla birlikte vanilin ve kabartma tozu eklenir.muffin kalıplarına dökülüp 170 derece fırında 30 dk kadar pişirilir.sweet consented milk sarı gıda boyası ve muz arması karıştırılarak fırından çıkardığımız keklerin üzzerine sürülür..afiyetler olsun canlarm..

3 Mart 2011 Perşembe

canım blogumla aramıza karakedi girdi:((




eşimin gelmesiyle annemin ameliyatıyla   uğraşırken telaştan uğrayamamıştım birkaç gündür..ama girmeye çalışıpta sayfama giremediğim gün nasıl bozuldum anlatamam..burası benim için bir ayna,bir nehir,bir dost meclisi,bir kendimi aşma vesilesi..kalbimden süzülenlerin doğru menzillere ulaştığı yer blogum..ve yüzlerce güzel gönülün  hasadını takip edebildiğim mecra.. nasıl bir mantıkla engelleme koyulur bilemiyorum..ancak yasaklarla,kapatmalarla herhangi bir olumsuzluğun önüne geçmenin mümkün olabileceğine zerre kadar inanmadığım gibi olumsuzlukları artıracağına inancım sonsuz..umuyor ve diliyorum en kısa zamanda bu yersiz uygulamaya son verilir..yeniden standart yollardan bloglarımıza ulaşabiliriz.ben eşimin bilgisayarında yüklü bir program sayesinde şu an bu yazıyı yazabiliyor ve bloguma girebiliyorum..kısa zamanda bu durumun düzelmesi dileğiyle..sevgi,selam ve dua ile kardeşlerim..

22 Şubat 2011 Salı

çok şükür pepelam istanbul da...


bin şükür pepelam istanbul da...az önce sesini duydum melek gönüllümün..çok şükür bin şükür..rabbim kalanlara da hayırlı vuslatlar nasip etsin..tüm sevenleriyle paylaşmak istedim canlarım..

LİBYADA BULUNAN KARDEŞLERİMİZE DUA..



LİBYA YAKLAŞIK BİR HAFTADIR YANIYOR..BU SEBEPLE YÜREĞİ YANAN HEM ORADA HEM BURADA BİR SÜRÜ KARDEŞİMİZ VAR..KARDEŞİN KARDEŞE ETTİĞİ DUA MAKBULDÜR..CANI GÖNÜLDEN DİLEYELİM HERKES HUZURA KAVUŞSUN TEZ VAKİTTE HAYIRLISIYLA İNŞALLAH..AZ ÖNCE EŞİMLE KONUŞTUM ÇOK ŞÜKÜR TRİPOLİ BUGÜN BİRAZ SAKİNLEMİŞ,UĞURBÖCEĞİM AYŞEM DE MELEĞİYLE BİRLİKTE TRİPOLİ DE..HABERLERDEN TAKİP ETTİĞİM KADARIYLA DÜN 16:30 VE 18:00 DA YOLA ÇIKAN İKİ FERİBOTUN BİRİSİ TRİPOLİ YE DİĞERİ BİNGAZİ YE 20-25 SAATLİK BİR YOLCULUK SONUNDA BUGÜN ULAŞMIŞ OLACAK.VE GÜVENLİK SAĞLANDIĞI ANDA TAHLİYE BAŞLAYACAK.AYRICA TRİPOLİDEN UÇAK SEFERİ DE DÜZENLENEBİLECEĞİNİ DUYDUM.PEPELA DA ŞU AN MISIRDAN TAHLİYESİNİ BEKLEYENLER ARASINDA OLMALI..TANIDIĞIM TANIMADIĞIM HERKESİ KORUSUN RABBİM HAYIRLISIYLA HUZURLU YUVALARINA KAVUŞTURSUN DİLERİM..TAKİP EDEBİLDİĞİM GELİŞMELERİ SİZLERİN DE YÜREĞİNE SU SERPMEK MAKSADIYLA BURADAN ANLATMAYA DEVAM EDECEĞİM İNŞALLAH..HERKESİN GÖNLÜNE FERAHLIKLAR DİLERİM..

not:gemilerin her ikisi de daha zor durumda olan bingazi ye yönlendirilmiş diye duydum.thy uçakları da ek sefere müsade edilmediği için yolcu sayısı daha yüksek olan uçakları trablus a yönlendirmiş.ancak şu anda 1 mart a kadar dolu durumda..

pepelam, eğer tahminim doğru ise bugün saat 18 55 de mısırın iskenderiye şehrinden istanbul a havalandı.rabbimin iziyle 20:15 te istanbul da olacaklar..müjdelemek dileğiyle..


 
şeymamla yani pepela ile konuşmuşlar mısırda,yani geliyor inşallah

http://www.aa.com.tr/tr/tahliye-ucak-ve-gemilerle-olacak.html

18 Şubat 2011 Cuma

selçuk-şirince gezimiz ve aile saadeti:)



canlarım dün gönderdiğim postla belki de yüreğinizi kararttım çoğunuzun..bugün daha iyiceyim şükürler olsun..nasılsa haziran a kadar vakit var.rabbim hayırlısını nasip edecektir.dua edip sırtımı rabbime dayayıp huzur iklimine teslim olacağım o zamana dek ve sonsuza dek inşallah..geçtiğimiz ay eşim buradaydı 3 ayda bir geldiği izinlerinden birindeydik..12 günlük vaktimizi en dolu en verimli haliyle geçirmeye çalışıyoruz gücümüz yettikçe..bu izninde sevgili dostum elwan ve onun sıcacık ailesinin konuğu olarak izmir selçuk a ve oradan da şirin mi şirin bir köy olan ve adına gayet yakışır nitelikteki şirince köyüne gittik..boğazına hiç düşkün olmayan ben deniz..düşmüş olduğu bu cennette tabii ki en çok yemek fotolarını çektim yine:)) bir de meleğimle aşkımsu ya ait fotolar tabi:)

bu güzelliği umarım hayatınızın her hangi bir kesitinde canlı canlı keşfetmeniz mümkün olur.tertemiz havası,muhteşem doğası ile tam bir cennet köşesi.işte bunlarda o günden kareler..






















17 Şubat 2011 Perşembe

ırak-erbil e gidiyoruz!!


öncelikle uyarmak istediğim bir husus var bu tamamen bir iç dökmedir..karışık bir halde yazılmış olabilir ama yazdığım şeyi hiç okumadan sizlerle paylaşasım var canlar..yüreğim hem koca bir heyecana ev sahibi günlerdir, hem dev bir tedirginliğe..bilenleriniz evet diyecektir bizim bir libya ya gitme yerleşme durumumuz vardı sevdiceğimin işi sebebiyle..olmadı son anda bir takım aksaklıklar anlaşmazlıklar meydana geldi..belki de bu vesileydi bilemiyorum..belki bizim için hayırlı olmayacaktı böylesi..ve eşim istifasını verdi.ay sonunda nasipse bırakıp gelecek buraya..tam bu sırada ırak tan erbilden güvenilir bir teklif aldık..ben tam yeniden türkiyeli olmaya başlamışken bu kez ırak yolları açıldı :O ne diyeceğimi şaşırdım.o güne kadar hep asla dediğim teklife sanki basiretim bağlanmış gibi evet deyiverdim..sevdiceğime haksızlık ediyor olmaktan korktum çünkü.eşim aslen ıraklı türkmen ve bana çok belli etmese de biliyorum ki orada yaşamayı çok istiyor..evliliğimizin ilk iki yılında da orada yaşadık ama o rüzgar başkaydı..ve şimdi minik meleğimizin sorumluluğu omuzlarımızda..rabbimin emaneti...pamuklara sarıp sarmalamak istediğim meleğimi hala savaşın soğukluğunu havasında barındıran bir yere nasıl götürebilirim?

aslında erbil in güvenli bir yer olmasına karşın bir türlü kuruntularım geçmiyor..bu aralar rüya değil sürekli kabuslar görüyorum geceleri muhtemelen o da malum stresimden:( rabbimden diliyorum hepimiz için hayırlısını nasip etsin ve bu sayfayı okumakta olan tüm dostlarımdan da bu kardeşlerine dua rica ediyorum..kardeşin kardeşe temiz ağızla ettiği dua gibisi yoktur..bugün muhtacım o tertemiz sesine, nefesine..ne olur esirgeme...

14 Şubat 2011 Pazartesi

hayırlı kandiller..


hayırlı kandiller hepinize canlarım..bugün en sevgilinin doğum günü....dünyaya gül kokusunun hakim olduğu gün..yüreklerin yumuşadığı,rahmetin dalga dalga yükseldiği,insanların birbirine yanabildiği gün...merhametin daim olması,bugünümüzün ve her günümüzün en hayırlı şekilde ihya edilmesi dileğiyle,tekrar hayırlı kandillerimiz olsun..


bu mübarek geceye yaraşır bu duayı dilerim hepbirlikte okuyalım kardeşlerim....




Ya ilahel alemin

İlk yarattığın nur efendimizin nuruydu.

Sen onu var etmeden evvel gündüzün geceden,

baharın da kıştan farkı yoktu.

İyilikler, kötülüklerle iç içe;

akıl nefse yenik,

ruh da bedenin esiri idi.

O güzeller güzeli

Varlığın sırrını keşfedip akla yüksek hedefler gösterdi

düşünceye kapılar açıp

insanın ebedlere namzet olduğunu âlemşümul bir dille haykırdı.

Böyle bir elçiyi insanlığa bahşetmenden

Ve sayısız nice nimetlerinden ötürü

sana sonsuz hamd ü senalar olsun ya rabbi!



Güç ve kuvvet ancak kendisine has olan yüce ve büyük Allâh’ım!

Mahlûkatın adedince,

Zatının rızası,

Arşının ağırlığı ve kelimelerinin toplamınca

Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) ve O’nun ehli ve ashabı üzerine salât ü selam la bir kere daha yâdederek huzûr-u İlahi'de el açıp yakarıyoruz



Ey her şeye hayat bahşeden Allah’ım

bütün insanlık, hatta bütün bir varlık âleminin bayramı sayılan

mübarek günleri vardır.

bir gün daha vardır ki,

o da Allah Rasûlü’nün dünyayı teşrif buyurarak

tenezzülen aramıza girip bizi şereflendirdiği kutlu zamandır.

Bizler şimdi o anı yaşıyoruz.

Rahmet-i Rahman’ın galeyana geldiğine inandığımız

bu kutlu zaman diliminde,

Mevlid Kandili’nin bizim için hakiki bayram olması ümidiyle,

ümmet-i Muhammed’in hal-i pürmelali açısından

bayram hediyesine en muhtaç birer yetim olduğumuz mülahazasıyla, Şefkat Peygamberi’nin ruhaniyetine sığınarak,

sen den yeniden bir kere daha diriliş istiyoruz ya rabbi



Ey her şeye gücü yeten Allah’ım

Efendimizi düşünmekle

hayatın hiç kimseye nasip olmayan tadını

ve varlığın bitmeyen zevkli maceralarını duyarız.

Duyarız imanın yenilmez gücünü,

Duyarız Müslümanlığın kahramanlık olduğunu,

Duyarız doğruluğun paha biçilmez kıymetler ihtiva ettiğini,

Duyarız iffet ve ismetin, meleklerinkine denk insan tabiatının bir buudu haline geldiğini.

N’olur bu ve benzeri nice güzellikleri daha derince ve engince

Bütün insanların ruhlarına duyur ya Rabbi!



Ya Rabbel alemin

Onun terbiyesi, onun üslûbu ve onun sistemiyle yetişmiş olan nesillerin

imanları iz’ân ufkuna erişiyor,

muhabbetleri çağlayanlara dönüşüyor.

efendimizi bu ölçüde duyup sevmeleri münasebetiyle

her an daha da şahlanıyor

ve o kutlunun arkasında bulunma sevinciyle adeta yeni bir asr-ı saadet yaşanıyor.

Sen dünyamıza yeniden bir huzur çağı

ve gül devri yaşat ya Rabbi!



Ey yüceler yücesi Allah’ım

Yüzümüz yok, hicap içindeyiz;

Efendimizin senin katındaki nazının geçerliliğine de ümitlerimiz tam.

Keşke ne seviyede olursa olsun

efendimizden hiç uzaklaşmasaydık;

ondan gelen ışıklardan

ve ruhlarımıza boşalan mânâlardan

hiç mahrum kalmasaydık..

ve onu o inandırıcı çehresiyle

içlerimizde hep taptaze ve dipdiri duyabilseydik!..

sen bizleri kendi uzaklıklarını aşabilen

hak ve hakikatleri de bütün derinlikleriyle duyabilenlerden eyle ya rabbi!



ya ilahel alemin

O güzeller güzeli Sevgiliyi, bir kere daha misafirimiz eyle..

tahtını sinelerimize kur

gönüllerimizdeki karanlıkları kov,

bütün benliğimize ruhunun ilhamlarını duyur

ve bize yeniden diriliş yollarını göster ya rabbi



İnananları karanlıklardan aydınlığa çıkaran Allah’ım

her gün biraz daha azgınlaşan şu zulmetleri o kutlunun ışığıyla dağıtıver

herkesi inleten zulüm ve adaletsizlik ateşini söndürüver.

her şekliyle kine, nefrete, düşmanlığa kilitlenmiş şu zavallı ruhların boyunlarındaki zincirleri çözüver

sevgiye, merhamete, şefkate hasret giden sinelerimizi muhabbetle, hoşgörüyle coşturuver

ruhlarımızı aklın aydınlığı, gönüllerimizi de mantık ve muhakeme enginliğiyle buluşturuver

ve bizi kendi içimizdeki hicran ve hasretlerimizden kurtarıver ya Rabbi!



Ey merhameti bol olan Allah’ım!

şefkati, adaletini aşkın gönüller sultanını unuttuğumuzun

ve saygısızlıkta bulunduğumuzun farkındayız.

Biliyoruz ki o rahmet nebisi

incinse de küsmedi

Vefasızlık görsede alakayı kesmedi

Başını yaranlar, dişini kıranlar karşısında bile ellerini açıp dua dua yalvardı. Katiyen lanette bulunmadı. Lanet ve bedduaya “âmin” de demedi.

Sinesini, Ebû Cehil'leri bile ümitlendirecek ölçüde açabildiği kadar açtı

ve her sözünü, her davranışını senin rahmetinin enginliğine bağladı.

Sen bizleri onun o engin merhametinden istifade eden

ve şefaatine de nâil olanlardan eyle ey Rabbi!



Ey ihsanları sonsuz olan Allah’ım

düşe-kalka olsa da hep Efendimizin izinde yürüme gayretindeyiz.

N’olur bizi bir kere daha sevindir.

Sevindir ki; bağının taptaze fidanlarıyla

adını âleme tam duyuracak demdeyiz.

Bu dünya ışığa hasret gidiyor.

Bizler o kırık azimlerimiz ve o çatlamış ümitlerimizle,

yolların hakkını veremesek de hep yollardayız.

Sadece hislerimizle de olsa, aradığımız hep senin habibin;

N’olur gönüllerimiz bir kere daha onunla dolsun,

ufuklarımızı saran şu upuzun geceler yerlerini gündüzlere bıraksın

ve viladeti bizim hakiki bayramımız olsun..



Ey yapılan dualara cevap veren Allâh’ım

Sana itaat edilir Sen karşılığını veririsin;

Sana isyan edilir, sen bağışlar ve affedersin,

Darda kalanlara icabet edersin,

Zararı sıkıntıyı ortadan kaldırırsın

Hastalara şifa, dertlilere deva verirsin

Günahları bağışlar, tövbeleri kabul edersin

Sen bizlerin dualarını kabul buyur ya Rabbi!



Allâh’ım

acizlikten, üzüntüden, tasadan, kederden,

Korkaklıktan, kabir azâbından, cehennem ateşinden sana sığınırız.

Bizleri kötülükten ve kötülerin şerrinden emin eyle ya Rabbi!



Ey Yüceler Yücesi!

bize karşı düşmanlık duygularıyla oturup kalkanların kalblerini yumuşatmak murad ediyorsan,

bize ve gönüllüler hareketine karşı onların kalblerini yumuşat

ve sinelerini daimî bir sevgiyle doldur! Ya Rabbi!

Ey kalbleri evirip çeviren Sultanlar Sultanı!

Bizim kalblerimizi de, onların kalblerini de sevdiğin ve hoşnut olduğun güzelliklere çevir! Ya Rabbi!



Allahım

Sen bizlere bizi aşan istidat ve kabiliyetler ver

ve lutfedeceğin bu kabiliyetleri

senin rızan yolunda kullanmayı

bizlere nasip eyle ya Rabbi!



Allahım

Sen bizlere peygamberleri donattığın sıfatları lutfet lakin biz lutfedeceğin bu sıfatları tefahur vesilesi yapmayalım ve hep kendimizi sıfır görelim ya Rabbi!



Allahım

Cümlemize vicdan genişliği lutfet

Kalplerimize inşirah bahşet

Bizleri kollektif şuura sahip kullarından kıl

Ve bizleri müttakilere rehber eyle ya Rabbi!



Ey yüceler yücesi olan Allahım

Biz ümmeti Muhammedin dağınıklığını gider

Bize ve ülkemize birlik ve dirlik ver

Bütün dünyaya da huzur ve barış nasibeyle..

Kalplerimizi birbirene ısındır ve

Bizleri birbirimize sevdir

Dünyanın dört bir tarafında hizmet eden kardeşlerimizi

Bizlerle beraber ihlas-ı etemme muvaffak kıl ya Rabbi!



Allâh'ım!

Efendimiz Hz. Muhammed (sav)’in Sen'den istediği

her türlü hayrı Sen'den istiyor,

yine Peygamber Efendimizin sana sığındığı

her türlü şerden de

sana sığınıyoruz.



Yâ Erhamerrâhimîn ve Yâ Ekremelekremîn!

Bizim, anne-baba ve ecdadımızın

Bize rehberlik ve kılavuzluk yapan büyüklerimizin,

Bir harf bile olsa kendilerinden istifade ettiğimiz hocalarımızın,

Sevdiklerimizin, sevenlerimizin,

Içinde neş’et ettiğimiz beldedeki insanların,

Milletimiz fertlerinin,

Kadın-erkek inanan bütün arkadaşlarımızın,

Dostlarımızın, kardeşlerimizin..

Bize karşı hep civanmertçe davrananların..

Hayır dualarında unutmayıp

Her zaman bizi de yâd edenlerin..

Üzerimizde hakkı bulunan kimselerin..

Kıymetli nasihatleriyle

Bize bekâ desenli sâlihatın yollarını gösterenlerin...

Ve bütün ümmet-i Muhammed’in

Günahlarını bağışla! Ya Rabbi!



Allahım!

Duamızın sonunda Sana olan minnet ve şükran hislerimizi

Bir kere daha tekrarlıyor,

Resûl-ü zîşânı, âlini, ashabını

Bir kez daha salavâtlarla anıyor

Ve dualarımızı kabul buyurmanı istirham ediyoruz.

Ne olur, bizlerin dualarına icabet buyur ya Rabbi!



amin ve selamün alel murselin

vel hamdü lillahi Rabbi’l-alemin…

29 Ocak 2011 Cumartesi

Kedi Dilinden Nefis Ekler Pasta( sawyer biscuit sandwich) ,nohutlu şehriye çorbası( orzo soup with tomatoes and chickpea)




bu tarifi kadınlar kulübündeyken sevgili kardeşim pepela dan alıp yapmıştım o sebeple aynen yayınlıyorum tarifini

Kedi Dilinden Nefis Ekler Pasta (Resimli)






Kullanılan Malzemeler:
1 paket kedi dili bisküvi
( ben iki paket kullandım )
Bisküvileri ıslatmak için bir bardak kadar süt



Kreması:
2 bardak süt
3-4 yemek kaşığı un
1 çay bardağı şeker
1 paket vanilya
bir buçuk yemek kaşığı margarin
Üzerine çikolata sosu
arzuya göre hindistan cevizi,pasta süsü,fındık fıstık ezmesi..


Tarifin Hazırlanışı

Süt,un ve şekeri iyice karıştırıp bir taşım kaynatınız.
Ocaktan aldıktan sonra içerisine margarin ve vanilyayı ekleyip mikserle pürüzsüz olana dek çırpınız.
O soğurken hazır çikolata sosunu paketteki tarife göre hazırlayınız..
Kedi dili bisküviden bir tane alıp,süte iyice batırınız..
Arasına kremadan sürüp tekrar sütle yumuşattığınız bisküvi ile sandviç şeklinde kapatınız..
Aynı işlemi bisküviler bitene kadar yapınız..
En son çikolata sosunu üzerine döküp dilediğiniz şekilde süsleyip bir gece beklettikten sonra servise sununuz..
Afiyet olsun
not:Bisküvileri iyice ıslatın kuru kalmasın,yumuşasın.
İki-üç gece buzdolabında bekletirseniz çok daha iyi olur..
Lezzeti kat be kat artar ,tam kıvamında olur...
(Ekler pasta gibi sert değil,şekil itibari ile benzediği için bu ismi alıyor ama lezzet açısından harkulade..Mutlaka deneyin:))




bir de çorba tarifi ekleyelim hemen eşi nohut delisi bir kadın olarak nohutu kullanmadığım bir pastalarım kaldı o da yakındır sanırım:)

işte nohutlu şehriye çorbasının reçetesi şöyle;

malzemeler:
1 su bardağı arpa şehriye
1 su bardağı dağılmayacak kadar haşlanmış nohut
3-4 domates rendesi
1 çay bardağı zeytinyağı
tuz


hazırlanışı:
rendelenmiş domatesler zeytinyağında hafifçe kavrulur.üzerine 6-7 bardak kaynar su eklenir.sonra şehriye ve nohut ilave edilerek 15 dk kadar kaynatılır.piştikten sonra biraz demlendirilirse çok daha iyi olacaktır. şimdiden afiyetler olsun tatlıcıklarıma..

isveç şurubu-isveç iksiri(schweden bitter)


bu mucize şurubu uzun zamandır paylaşmak istedim ama hep aklımdan çıkıverdi..bugün fırsat bulmuşken bahsetmek istedim biraz.piyasada hazır formları da bulunmakla birlikte ben kendi yaptığımı daha güvenilir bulduğumu belirtmek isterim.istendiği taktirde kanyakla da yapılabilen bu şurup drug yapımında yaygın olarak kullanılan elma sirkesiyle de istenilen etkiyi yaratıyor ki ben de bu şekilde yapıyorum.işte benim ilk yardım reçetemin basit tarifi şöyle:

isveç şurubu yapımı:
malzemeler:
1.5 litre elma sirkesi
arifoğlu isveç şurubu bitki karışımı



hazırlanışı:
tüm malzemeler cam bir kavanoza boşaltılarak karanlık bir yerde 15 gün boyunca ara ara çalkalayarak bekletilir.15 günün sonunda şurubumuz kullanıma hazır:) istenilen miktarda süzülerek kullanılır.tamamını süzmeniz gerekmez zira bitkiler ve sirke zaman geçtikçe daha da etkili bir hale geliyor bu sebeple bırakın kaynaşmaya devam etsinler:) tadı biraz acı olsa da kesinlikle bir çok konuda fazlasıyla faydasını görürsünüz allahın izniyle..



Kullanım Alanları ve Biçimleri


*İçten kullanımda, günde 1-4 kere, 1-2 çay kaşığı dolusu, bitki çaylarına veya ılık suya karıştırılarak alınabilir. Çocuklarda dozaj yarıya indirilir. Akut durumlarda, 1-2 yemek kaşığı dolusu şurup, sek olarak veya bir misli suyla inceltilerek bir kerede içilir. Gebelik sürecinde ve 10 yaşın altındaki çocuklarda içten kullanılması doğru olmayabilir, çünkü bu konularda bilimsel araştırma eksikliği söz konusudur. Şurupla birlikte içilen inek sütü nedeniyle bazı duyarlı kişilerde alerjik tepkiler oluşabilir. Şurup kullanımına son verildiğinde ise bu tepkiler sona erer.



*Dıştan kullanımda, hasta veya ağrılı bölgeye sürülür veya kompres yapılır. Şurubun bazı duyarlı derileri tahriş edebileceği veya kurutabileceği göz önüne alınarak, o bölge önceden yağlı bir kremle veya zeytinyağı ile nemlendirilir. Şurupla ıslatıldıktan sonra hafifçe sıkılmış bir pamuk parçası bölgeye uygulanır. Giysilere leke yapmaması  için bir plastik poşetle örtülebilir ve sargı beziyle tespit edilir. Kompresin belirli bir süresi yoktur, kurudukça tazelenebilir. Sürekli uygulanan kompreslerde hep aynı pamuğu kullanmakla, hem kompresin gücü arttırılmış, hem de şurup tüketimi azaltılmış olur.



İçten kullanım

-Mide krampları ve kolit ağrılarında, 1-2 yemek kaşığı dolusu, sek olarak veya aynı miktarda suyla inceltilerek, bir kerede içilir.



-Fazla alkol kullanıp, ağır yemeklerle midenin zorlanmış olduğu bir gecenin sonunda veya sabahında, 1-3 yemek kaşığı şurup, sek olarak veya aynı miktar suyla inceltilerek bir kerede içilir. En geç 1-2 dakika içinde rahatlama başlayacaktır.



-Mide ve bağırsaklarda biriken gazların dışlanmasını sağlar. Papatya, rezene veya nane çaylarına 2-3 tatlı kaşığı eklenerek içilir.



-Safrakesesi ağrılarını dindirir. Safrakesesi bölgesine ayrıca kompres uygulanmalıdır.



-Romatizma ağrılarına karşı, günde 3-4 kere, 1 tatlı kaşığı dolusu şurup, bitki çaylarına eklenerek alınır ve ağrılı bölgelere ayrıca friksiyonlar veya kompresler uygulanır.



-Kan temizliği için, 2-3 haftalık kürler uygulanır. Günde 3-4 kere, yarım veya bir tatlı kaşığı şurup, ısırganotu-civanperçemi eşit karışımının çayına eklenir.



-Uykusuz kişiler, yatmadan yarım saat önce, örneğin mayıs papatyası veya kediotu kökü çayına 1 tatlı kaşığı ekleyerek almalıdırlar. Sinirsel kökenli uykusuzluklarda kalp bölgesine friksiyonlar yapılabilir.



-Sarhoş kişi, 2-3 yemek kaşığı dolusu şurubu sek olarak bir kerede içtikten kısa süre sonra kendine gelebilir.



-Şurubu sabah akşam kullananlar başkaca ilaca gerek duymayabilirler. Çünkü o bedeni güçlendirir. Kısacası, bedeni hastalıklara karşı güçlü kılar(bağışıklık sistemini güçlendirir), yüzü gençleştirir ve güzelleştirir.



-Gırtlak, yutak ve dişeti iltihaplarında, dişeti çekilmesi ve kanamasında, gerçekten de çok başarılıdır. Sek olarak veya aynı miktarda suyla inceltilerek bir yudum alınır ve ağzın içinde elden geldiğince uzun süre dolaştırılır. Sonra üstüne bir yudum su daha alınarak gargaralar yapılır ve yutulur. Bu tedavi, dişetini sağlıklı tutmak için bir önlem olarak, örneğin haftada bir kere uygulanabilir. Dişeti rahatsızlıkları fark edildiğinde, bazen çok geç kalınmış olabiliyor! Şurup dişleri sarartabileceği için, kullanımdan kısa bir süre sonra dişler fırçalanmalıdır.



-Diş ağrılarında da aynı tedavi uygulanır. Ama dişetine şurup kompresi yapılmamalıdır, çünkü uzun süreli bir kompres dişetini tahriş edebilir ve hatta yakabilir! Çalkalamalar yeterlidir.



Dıştan kullanım

-Kulak ağrısı, dışkulak yolunda sivilcelenme veya kabuklanma ve kulak uğultusuna karşı, şurupla nemlendirilmiş küçük bir pamuk parçası kulak yoluna sokulur ve uzunca bir süre(gece boyunca) etkilemeye bırakılır. Ama şurubun kulak yolunu kurutmaması için, önceden, zeytinyağına batırılan küçük parmağı kulak yoluna sokmak doğru olur.



-Burun içindeki kabuklanmalar, şurupla ıslatılan bir pamukla sık sık nemlendirilir. Kabuk kısa sürede düşer ve yara iyileşir.



-Arı, böcek ve sivrisinek ısırıklarına karşı, o bölgeye hemen kompres yapılacak olursa, şişmez, kızarmaz, kaşınma olmaz ve acı hemen diner. Bu tür ısırıklara karşı önlem olarak, ısırılabilecek bölgelere önceden şurup sürülürse, sinekler ve arılar sizi ısırmayacaklardır!



-Kazalar sonunda oluşan kanamalara ilk yardım olarak, hemen bol şuruplu bir kompres yapılacak olursa, hastaneye ulaşana kadar kanama durmuş olabilir.



-Eziklerde, örneğin otomobil kapısına sıkışan parmağa hemen bir kompres yapılacak olursa, ağrı diner, parmak morarmaz, şişmez ve tırnak düşmez.



-El ve ayak bileklerinin burkulmasında veya çarpmalarda oluşan şişlikler, yapılan kompresler sayesinde birkaç saat içinde veya bir gecede iner, ağrılar ise çok kısa sürede diner.



-Basit yanık ve haşlanmalarda veya güneş yanıklarında ilkyardım olarak şurup sürülür veya kompresler yapılırsa, acı diner, deri altında su toplanmaz, yani deri ölmez. Ama bunun için, deri yatışana kadar sık sık şurupla nemlendirilmeli ve ayrıca aynısafa merhemi kullanılmalıdır.



-Dudak uçukları, çatlaklar, iltihaplı sivilceler ve gelişme aşamasındaki çıbanlar sık sık şurupla nemlendirilir veya kompres uygulanırsa, gelişmelerini tamamlayamadan yok olurlar. Ama eğer bir çıban oluşma aşamasını tamamlamışsa, iltihabı dışa akıtmak için, örneğin kara merhemle(ihtiyol merhemi) ve sıcak kompreslerle olgunlaştırılmalıdır. İltihap dışarı aktıktan sonra uygulanan şurupla çıban kısa sürede kuruyacaktır.



-Akıntılı nezlelerde, 1/5 oranında suyla inceltilen şurup buruna iyice çekildiğinde, akıntı hemen durur ve tıkalı burun açılır. Şurubun kokusunun buruna çekilmesi de rahatlatıcıdır.



-Her tür eski ve yeni yara, beyaz şarapla temizlenip, şurupla kompres uygulandığında, iltihaplanma sona erer ve yara kısa sürede kapanır.



-Nasırların üstüne, 3-4 gün boyunca canlı tutulan kompresler uygulanır. Sonunda nasır kendiliğinden düşer veya köküyle birlikte çekip çıkarılabilir.



-Tüm spor sakatlanmalarında, iç kanamayı ve şişmeyi önlemek için, ıslak kompresler biçiminde kullanılmalıdır.



Bu bitkisel iksir için daha pek çok şey yazılabilir. Ama en doğrusu, kişinin onu birebir  tanımasıdır. Her evin ecza dolabında (ve hatta kişilerin el çantasında) bulunması gereken başlıca ve belki de en etkili ilkyardım ilacıdır o!

(isveç iksirinin faydalarına dair bilgiler http://www.sihirliiksir.com/ adresinden alıntıdır)

16 Ocak 2011 Pazar

mutfak aşkı ile patatesli rulo ve hindistancevizli, çikolata soslu kek(with kitchen love, rolled potatoes and cake with coconut and chocolate sauce)

bugün pek güzeldi mis gibi bebiş kokusuyla yeniden canlandım,yeniden duydum tazeliğin sesini..rabbim uzun ve hayırlı ömürler nasip etsin yengemin yeğeninin bugün yirmi kırkını yaptık..davetlerin aranılan ismi bendeniz yine tüm varlığımla buradaydım:) çok güzel yaptığımdan mı? -hayır- uğraştırıcı da olsa  bir tariften vazgeçmediğimden..farklı lezzetlere olan aşkımdan:)) nasıl keyif alıyorum bu durumdan bilemezsiniz..ben mutfağı çok seviyorum..huzur mabedim..şefkatli kucağım..kapıda bırakıp hüzünlerimi,günlük streslerimi,öfkemi bırakıp..yepyeni bir yolda yürür gibi,hiç duymadığım bir şarkıyı dinler gibi,hiç bilmediğim bir çiçeği koklar gibi...mutfağım canım mutfağım..tüm eksilerimden arınır gibi,yeniden çocuk olur gibi mutfağım...ölçüsüzüm mutfakta,2 ölçü şundan 1 ölçü bundan sevmem:( göz kararı :) daha özgürce..hatta bazen kızar arkadaşlarım niye böyle yapıyorsun diye..böyle mutluyum:) yeterli değil mi sebep? tariflerimde göz kararı yaklaşık şekilde:) umarım sorun yaşanmasına sebep olmuyorum..isterseniz bugünden kareler ve tariflerimize geçelim yavaşça:)  pattis rulo kk dan libyanam,buradan pepelamdan fikir alarak  bugün yine özgürce gerçekleştirebildiğim lezzet..

patatesli rulo:

hamur malzemeleri:
2 su bardağı ılık süt
1/2 çay bardağı zeytinyağı
2 tatlı kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı tuz
1 paket instant maya
aldığı kadar un
1-2 çay kaşığı  sirke

iç malzemeleri:
3 orta boy patates
2 orta boy havuç
1 su bardağı haşlanmış bezelye
dereotu
tuz, karabiber
1 çay bardağı zeytinyağı

üzerine sürmek için zeytinyağı ve 1yumurta sarısı

hazırlanışı:
ılık sütün içine şeker ve maya eklenir karıştırılır un yavaş yavaş elenir ve tuz ile sirke ilave edilerek yumuşak bir hamur yoğurulur.1 saat kadar dinlendirilir.bu sırada küp küp doğranmış havuç,patates ile bezelye zeytinyağında  hafifçe kavrulur.ocaktan indirmeye yakın tuz karabiber ve dereotu ilave edilir.mayalanıp iki katına ulaşmış olan hamurumuz iki eşit parçaya ayrılır.ilk parça unlanmış tezgahta yarım cm inceliğine gelene dek açılır daha sonra hazırlanmış olan iç malzemenin yarısı açmış olduğumuz hamurun üzerini kaplayacak şekilde yayılır.rulo halinde sarılır ve 2 parmak eninde dilimler halinde kesilerek yatık vaziyette yağlanmış fırın tepsisine sıralanır.aynı işlem kalan hamur ile tekrarlanır.üzerlerine yumurta sarısı zeytinyağı karışımı sürülerek
170 derece fırında 30 dakika kadar pişirilir.sıcacık ve çıtır çıtırken servis edilir..





ikinci reçetemiz tatlı bişiii,ben de hiç  sevmem:)))))

çikolata soslu hindistancevizli kek

malzemeler
2 yumurta
1 su bardağı süt
1 çay bardağı sıvı yağ
1 su bardağı toz şeker
vanilya
kabartma tozu
2 yemek kaşığı kadar hindistancevizi
2 tatlı kaşığı kadar hindistancevisi aroması
aldığı kadar un
sosu için
1/2 paket sıvı krema
2-3 parmak bitter çikolata




hazırlanışı:

yumurta ve şeker 5 dk kadar hızla ve tek yöne çırpılır.üzerine süt ve yağ eklenip çırpmaya devam edilir.un elenerek eklenir ve son olarak vanilya, kabartma tozu, hindistancevizi ve aroma eklenerek karıştırılır.yağlanmış kalıba dökülerek 160 derece fırında 30 dakika pişirilir.sos malzemeleri sütlükte kısık ateşte eritilir.hazırlanan sos havalandırılmış kekin üzerine kaşık yardımıyla dökülerek donması beklenir.üzerine de hindistancevizi serpiştirilir.sonrada afiyetleeeeee hüüüüüüüüpppp:))))))
bu kısmı yapamazsanız beni çağırıosunus anlaştık mı??:)

şimdide yirmi kırk tan bahsedelim biraz dilerseniz..

Bebek kırklaması nedir? nasıl yapılır?
Bebek kırklama işi iki aşamada yapılır. Birincisi yirmi kırkı, ikincisi tam kırktır. Kızların yarı kırkı doğumundan itibaren 19 gündür. Erkek çocuklarda 20 gün, tam kırk kızlarda 39 gün erkeklerde 40 gündür. Bebek ve annesinin yıkanacağı suyun içine altın, gümüş, nazarlık atılır. Bu suyla önce anne sonra bebek yıkanır. Anne çocuğun üstüne gitmez. Giderse çocuğu bastıracağı ve büyüyemeyeceğine inanılır. Bebekler, kırkları dolmadan evden çıkartılmaz. Kırkının çıktığı gün mutlaka gezmeye götürülür. Gidilen ev ne kadar uzak olursa, çocuğun sesinin o kadar güzel olacağın inanılır. Misafir gidilen evin sahibi annenin saçına un sürer, anlamı uzun ömürlü olmasıdır. Bebeğe de yumurta verilir bunun anlamı da sağlıklı olmasıdır.

hüseyin bebeğe de sağlıklı hayırlı ömürler dileyelim o zaman..


bir araya gelmek için çok hoş bir vesileydi.hoş sohbetler edildi,yenildi içildi,güzel dileklerle son buldu..bana da bu günü anlatmak düştü..hepimiz erelim muradımıza hepimiz çıkalım kerevetimize:)

bu da kapanışın resmidir..


13 Ocak 2011 Perşembe

şeker hamuru ile tanışma:) ve damla sakızlı pasta (gum mastic arome cake)



canlarım yüreğim çok dar bugünlerde...gidecekmiyiz kalacakmıyızın tavan yaptığı günlerde ruhumdaki yorgunluk belirtileri işte..alışveriş yaparak rahatlamak gibi bir huyum yok(ya da fazlasıyla sahip değilim bu huya diyelim),kafam doluyken nereye gitsem kafamda benimle olduğundan  bu da etkili olamıyor..ben de en iyi gelen iki şeyi yapmaya çalışıyorum birisi kuzucuğumla oyunlar oynamak..ikincisi mutfağımda parmaklarımı serbest bırakmak..işte yine öyle bir anda yakın zamanda aldığım kek kalıbımı ve kek kesme aparatımı aynı zamanda aromalarımı kullanmak istedim.. http://www.hammaddeler.com/ a teşekkürlerimi iletmek istiyorum bu vesileyle.istediğim şeyler 1 gün içinde elimde oldu.fiyatları çok uygun ve gelen malzemelerin kalitesi de ilk kullanımdan anlaşılmakta.

gelelim damla sakızlı pastanın yapımına..


kek malzemeleri :
4 yumurta
1 bardak şeker
1 bardak süt
1/2 çay bardağı sıvı yağ
2 yemek kaşığı damla sakızı aroması
vanilya
kabartma tozu
aldığı kadar un

krema malzemeleri:
2 su bardağı süt
3 paket kremşanti
frambuaz aroması
pembe gıda boyası

süslemek için:
 şeker hamuru
yenilebilir sim
arjantin şekeri
süsleme şekerleri





hazırlanışı:
yumurtalar ve şeker iyice çırpılır süt ve yağ ilave edilip karıştırılır un elenerek eklenir ve tamamen karışması sağlanır.son olarak vanilya kabartma tozu ve damla sakızı aroması eklenir.yağlanmış kelepçeli kalıba dökülür ve önceden ısıtılmış 160 derece fırında 30 dk pişirilir.kek piştikten sonra 5 dakika dışarıda dinlendirilir ve sonra kalıptan çıkartılır.sonra kek kesme aparatı ile kek iki eşit parçaya ayrılır.2 bardak süt ile kremşantiler çırpılarak hazırlanır. hazırlanan krema ikiye ayrılır ve bir bölümüne frambuaz aroması ile çok az pembe gıda boyası eklenir.ikiye kesilmiş kekin alt yarısı yarım çay bardağı sütle ıslatıldıktan sonra hazırlanan pembe krema ile kaplanır.daha sonra ikinci kat kek üzerine koyulur ve bunun üzeri de sade krema ile kaplanır.şeker hamuru hafifçe renklendirilerek  nişasta serpilmiş tezgahta inceltilir.elimizdeki kalıplarla istenen şekiller verilerek pastamızın üzeri süslenir.simler,arjantin şekerleri,kurdeleler bunlar tamamen yaratıcılığınıza kalmış..sevgiyle kucaklıyorum dostlarım..dualarınızda bu kardeşinizi de yoldaş eyleyin olur mu?

gül kokulu günler diliyorum hepimiz için..






9 Ocak 2011 Pazar

yeşil elma jöleli irmik tatlısı ve fırında püreli köfte (samolina dessert with green apple jelly and meatball with potato purée)





bugün yine coşmuşum...tatlı krizine teslim olmuşum canlarım..durumum çok vahim ama bitesi de yok...allah kurtarsın diyerek geçiyorum hemen tarife:))

yeşil elma-kiwi jöleli irmik tatlısı:

malzemeler:
1 paket dr oetker bitkisel yeşil elma-kiwi jölesi
1 litre süt
1su bardağı irmik
1 su bardağı toz şeker
2 paket vanilya
1 parça damla sakızı
süslemek için yenilebilir sim ve arjantin şekeri

hazırlanışı:

jöle bir kaseye boşaltılır üzerine 500 ml kaynar su eklenip tamamen eriyene kadar karıştırılır ve ıslatılmış kalıba dökülür.oda ısısında soğumaya bırakılır(yarım saat yeterli oluyor) süt,irmik,şeker,vanilya ve damla sakızı muhallebi kıvamında pişirildikten sonra karıştırarark biraz soğutulur.kepçe ile yavaş yavaş jölenin üzerine dökülür.bu aşama da aceleci davranmamak gerek yoksa jöle kırılabiliyor tecrübeyle sabit:))sonra 1 saat kadar buzdolabında soğutulup dilimlenerek servis ediliyor..afiyetler olsun canlarım..



şimdi de gelelim püreli köfteye o da ben yaptım diye söylemiyorum:)bir güzel oldu anlatamam..borcam dolu geldi boş gitti sofradan ben de bi sevindim ki anlatamam:)))))))))))))))çok seviniyorum yaptığım şey bittiği zaman..ırak a ilk gelin gittiğim zaman bir süre onların yemeklerine alışmaya çalıştım baktım olmuyor attım kendimi mutfağa..önce yaptıklarımı pek beğenmediler..hep döküldü yemeklerim..çok üzüldüm..sonra tadına bakmaya başladılar bir iki derken sevdiler..şundan yap bundan yap demeye başladılar..canıma minnet tabi yapmazmıyım..yeterki yensin..beğenilsin..işte böyle canlarım yine uzattım sözü..gelelim püreli köftenin reçetesine...




fırında püreli köfte:
malzemeler:
köfte için:
500 gr kıyma
1 yumurta
1 kase ekmek kırıntısı
maydanoz
1 orta boy soğan
tuz,karabiber,kimyon
1 diş sarmısak

sosu için:
2 yemek kaşığı salça
yarım çay bardağı zeytinyağı
1 su bardağı su

püre:
2 patates
1 çay bardağı süt
2 yemek kaşığı tereyağı

2-3 yeşil biber

hazırlanışı:

soğan rendelenip köfte malzemesi karıştırılır.ortası hafifçe çukur köfteler hazırlanıp yağlanmış borcama dizilir.araya tatlı biberler yerleştirilir.200 derece fırında 15 dakika kadar pişirilir.haşlanmış patateslerin kabukları soyulup süt ve tereyağı ile birlikte ezilerek püre haline getirilir.hafif kızarmış köftelerin üzerine birer kaşık doldurulur. daha önceden kaynatılmış olan sos kaşıkla aralara dökülerek yeniden fırına koyulur ve 10 dakika kadar daha pişirilir.afiyet olsun şekerlerim...








bir de bunlar var:)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Pages